Tüketici hukuku, mal ve hizmet satın alan bireylerin; üretici, satıcı ya da aracı konumundaki işletmelere karşı haklarını koruma altına alan özel bir hukuk dalıdır. Bu hukuk alanı, piyasada ekonomik olarak daha zayıf konumda bulunan tüketiciyi, güçlü satıcı veya sağlayıcı karşısında korumayı amaçlar. Tüketicinin aldatılmasını, haksız uygulamalara maruz kalmasını veya zarar görmesini önlemek için çeşitli yasal düzenlemeler getirilmiştir.
Bu süreçte yaşanan uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasında Konya tüketici hukuku avukatı desteği büyük önem taşır. Özellikle ayıplı mal ve hizmetler, cayma hakkının ihlali, garanti kapsamında yaşanan sorunlar, sözleşmeye aykırılık durumlarında tüketici hakları avukatı ile çalışmak, hukuki süreci doğru yönetmek açısından gereklidir.
Tüketici hukukunun temel amacı, adil, güvenli ve bilinçli bir tüketim ortamı oluşturarak tüketicinin refahını sağlamaktır. Bu bağlamda, hem ulusal mevzuat hem de uluslararası belgelerle tüketici hakları güvence altına alınmıştır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1985 yılında kabul edilen Evrensel Tüketici Hakları Bildirgesi uyarınca, tüketicilere tanınan temel haklar şunlardır:
Tüketici haklarının korunmasına ilişkin hükümler, Türkiye’de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile yasal güvence altına alınmıştır. Bu Kanun, 7 Kasım 2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiş ve 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun amacı, tüketicinin sağlık ve güvenliğini korumak, ekonomik çıkarlarını gözetmek ve bilinçli tüketimi teşvik etmektir.
Bu kapsamda Kanun; mal ve hizmet alımında taraflar arasındaki dengeyi kurmak, haksız ticari uygulamaları engellemek, sözleşme özgürlüğünü adil şekilde sınırlandırmak ve tüketicinin ayıplı ürün ya da hizmet karşısında başvurabileceği hak arama yollarını netleştirmek gibi birçok alanda düzenleme getirmiştir.
6502 sayılı Kanun’un 1. maddesinde açıkça şu ifade yer alır:
“Bu Kanunun amacı; kamu yararı dikkate alınarak, tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak, tüketiciyi aydınlatmak ve bilinçlendirmek, tüketicinin kendini koruyucu girişimlerini özendirmek ve tüketicinin örgütlenmesini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.”
Bu Kanun ile birlikte tüketici; alışveriş öncesinde, sırasında ve sonrasında daha geniş haklara sahip olmuş; üretici ve satıcılar ise daha şeffaf, hesap verebilir ve denetlenebilir bir yapıya tabi tutulmuştur.
Tüketicinin haklarının korunmasında garanti belgesi önemli bir yer tutar. Bu konu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 56. maddesi kapsamında düzenlenmiştir.
İlgili maddeye göre, üretici ve ithalatçılar tarafından tüketiciye sunulan mallar için, içeriği yönetmelikle belirlenen bir garanti belgesi düzenlenmesi zorunludur. Bu belgenin eksiksiz şekilde hazırlanarak tüketiciye teslim edilmesi sorumluluğu satıcıya aittir. Garanti süresi, malın teslim tarihinden itibaren en az iki yıl olarak uygulanır.
Tüketici, garanti süresi içinde üründe arıza meydana gelmesi durumunda onarım hakkını kullanabilir. Ancak ürünün tekrar arızalanması, tamirin belirlenen sürede yapılmaması ya da tamirin mümkün olmadığının tespit edilmesi hâlinde, tüketici 6502 sayılı Kanun’un 11. maddesinde yer alan seçimlik haklarını kullanabilir. Bu haklar:
şeklindedir. Tüketicinin bu seçimlik haklarından birini kullanması durumunda satıcının bu talebi yerine getirme yükümlülüğü vardır. Aksi durumda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumlu olur.
Tüketici haklarının korunması kapsamında ayrıca cayma hakkı da düzenlenmiştir. Buna göre:
Taksitli satış sözleşmelerinde 7 gün,
Kredi sözleşmelerinde, Ön ödemeli konut satışlarında, İşyeri dışında kurulan sözleşmelerde, Mesafeli satış sözleşmelerinde, Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmelerde, Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmelerinde ise 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden ve cezai şart ödemeden cayma hakkı kullanılabilir.
Tüketici, uzaktan yapılan alışverişlerde de 14 gün içinde, hiçbir gerekçe göstermeksizin ve herhangi bir cezai bedel ödemeksizin sözleşmeden dönebilir. Cayma hakkının kullanılabilmesi için, bu talebin satıcıya bildirilmesi gerekir. Cayma hakkının kullanıldığını ispat etme yükümlülüğü ise satıcıya aittir.
Ayıplı ürün, tüketiciye teslim edildiği anda sözleşmede belirtilen özellikleri taşımayan ya da normalde sahip olması gereken niteliklere sahip olmayan üründür. Bu durumda ürün, sözleşmeye aykırı sayılır ve tüketiciye bazı seçimlik haklar tanınır.
Tüketicinin ayıplı bir ürünle karşılaşması hâlinde sahip olduğu haklar şunlardır:
Tüketici bu haklardan herhangi birini serbestçe seçebilir. Satıcı ise, tüketicinin tercih ettiği bu hakkı yerine getirmekle yükümlüdür.
Ayıplı malın varlığı hâlinde, satıcıya karşı ileri sürülebilecek bu haklar belirli bir süreyle sınırlandırılmıştır. Taşınır mallarda ayıplı maldan dolayı satıcı 2 yıl, taşınmaz mallarda ise 5 yıl süreyle sorumlu tutulur. Bu sürenin amacı, hakların kötüye kullanılmasının önüne geçilmesidir.
Ayrıca ispat yükü bakımından da Kanun’da bir ayrım yapılmıştır. Malın tesliminden sonraki ilk 6 ay içinde ortaya çıkan ayıplarda, ürünün teslim anında ayıplı olduğu karinesiyle satıcı sorumlu kabul edilir. Ancak 6 aydan sonra ispat yükü tüketiciye geçer. Tüketicinin bu süre sonrasında ayıbın teslimde var olduğunu ispat etmesi gerekir.
Tüketicinin, satıcı ile fiziksel olarak bir araya gelmeden yaptığı alışverişlere mesafeli satış denir. Bu tür alışverişlerde tüketicinin hakları, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile birlikte Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği kapsamında korunmaktadır.
Mesafeli satışlara örnek olarak internet alışverişleri, telefonla sipariş, televizyon üzerinden satışlar verilebilir. Bu satış türlerinde tüketiciye tanınan başlıca haklar şunlardır:
Cayma Hakkı
6502 sayılı Kanun gereğince tüketici, mesafeli satışlarda herhangi bir gerekçe sunmaksızın ve cezai şart ödemeksizin 14 gün içinde cayma hakkını kullanabilir. Bu hakkın kullanılabilmesi için ürünün kusurlu olup olmaması şart değildir. Cayma hakkının engellenmesi, satıcının yalnızca değişim hakkı sunması ya da iade kabul etmemesi hukuka aykırıdır.
Kargo Tesliminde Kontrol Hakkı
Tüketici, ürün kargo ile teslim edildiğinde paketi açarak ürünün hasarlı, eksik veya yanlış olup olmadığını kontrol etme hakkına sahiptir. Böyle bir durumda:
İletişim Bilgisi Talep Etme Hakkı
Tüketici, alışveriş yaptığı firmaya ait telefon numarası, e-posta, adres gibi iletişim bilgilerini talep etme hakkına sahiptir. Bu bilgiler genellikle firmanın internet sitesinde açıkça yer almalıdır. Bilgilerin gizlenmesi veya yanıltıcı verilmesi durumunda tüketici bu durumu ilgili mercilere bildirebilir.
Tüketici Hakem Heyeti’ne Başvuru Hakkı
Tüketici, ürün veya hizmetten memnun kalmadığı ya da sorun yaşadığı durumlarda, önce satıcıyla iletişime geçebilir. Sorunun çözülmemesi hâlinde ise Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurarak hakkını arayabilir. Hakem heyetleri, belirli bir parasal sınırın altındaki uyuşmazlıklarda karar verirken, bu sınırın üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici mahkemelerine başvuru yapılması gerekmektedir.
Tüketiciler, yaşadıkları sorunları çözmek için çeşitli kurumlara başvurabilirler. Bu kurumlar arasında Tüketici Hakem Heyetleri, Tüketici Mahkemeleri, ilgili bakanlık ve kamu kurumları yer alır. Başvurulacak yer ve yöntem, uyuşmazlığın türüne ve malın bedeline göre değişiklik gösterir.
2024 yılı itibarıyla, Tüketici Hakem Heyetine başvuru için parasal sınır 104.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu sınırın altında kalan uyuşmazlıklarda, ilgili il veya ilçe tüketici hakem heyetleri yetkilidir. Bu durumda, arabuluculuk zorunluluğu yoktur ve tüketici mahkemesine doğrudan dava açılamaz.
Tüketici hakem heyetine başvuru, e-Devlet üzerinden, fiziki olarak hakem heyetinin bulunduğu yerde yapılabilir. Ayrıca, tüketici adına avukat aracılığıyla da başvuru yapmak mümkündür.
Eğer uyuşmazlık miktarı, hakem heyetinin yetki sınırını aşarsa, tüketici doğrudan tüketici mahkemesine başvurabilir. Tüketici hukuku alanında Konya merkezli uzman avukat ekibimizle, haklarınızı en iyi şekilde savunmak ve tüm hukuki süreci sizin adınıza takip etmek için destek sunuyoruz.
Türkiye’de günümüzde yürürlükte olan temel tüketici koruma mevzuatı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundur.
Konya’da görülen tüketici hukuku davaları arasında en sık karşılaşılan konulardan biri, ayıplı mal ve hizmetler nedeniyle doğan tüketici uyuşmazlıklarıdır. Tüketicilerin satın aldıkları ürün veya hizmetin sözleşmeye aykırı olması, garanti kapsamında işlem yapılmaması, cayma hakkının ihlal edilmesi gibi durumlar ciddi hak kayıplarına yol açabilmektedir.
Bu gibi uyuşmazlıklarda, tüketici hakem heyeti başvuruları, dava süreçleri ve karşı tarafla yapılacak yazışmalar teknik bilgi ve dikkat gerektiren işlemlerdir. Bu nedenle, yerel yargı uygulamalarını bilen, Konya’da tüketici hukuku alanında uzman bir avukat ile çalışmak büyük önem taşır.
Özellikle şikâyetlerin doğru gerekçelerle sunulması, belgelerin eksiksiz hazırlanması ve sürecin yasal çerçevede yürütülmesi büyük hassasiyet gerektirir. Bu noktada, Konya’da tüketici uyuşmazlıklarına odaklanan tecrübeli bir tüketici avukatı ile çalışmak; hem zaman kaybını önler hem de olumlu sonuç alma ihtimalini artırır.
Konya merkezli hukuk ofisimiz, tüketici uyuşmazlıkları alanında;
✅ Tüketici hakem heyeti başvurularının hazırlanması
✅ Satıcı, sağlayıcı ve üretici firmalara karşı dava sürecinin yönetilmesi
✅ Ayıplı mal veya hizmet nedeniyle tazminat taleplerinin sunulması
✅ Sözleşme incelemesi ve cayma hakkına ilişkin danışmanlık
✅ Alacak ve iade süreçlerinin yasal takibi
gibi tüm aşamalarda uzman tüketici hukuku avukatı kadrosuyla yanınızdadır.
Tüketici olarak yaşadığınız bir hak ihlali durumunda, süreci doğru yönetmek ve hak kaybı yaşamamak için Konya’da uzman bir tüketici hukuku avukatından profesyonel destek almanız önemlidir:
➡️ NAYA Hukuk & Danışmanlık İletişim Sayfası
➡️ Konya Tüketici Hukuku ve Uyuşmazlık Çözüm Hizmetleri