Konya Sigorta Hukuku Avukatı
Sigorta Hukuku Nedir?
Sigorta hukuku, bireylerin ve işletmelerin karşılaşabileceği çeşitli risklerin sonuçlarını telafi etmeye yönelik sigorta sözleşmelerini ve bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkları konu alan özel hukuk dalıdır. NAYA Hukuk & Danışmanlık olarak, Konya Sigorta Avukatı hizmetimiz kapsamında sigorta uyuşmazlıklarına ilişkin tüm hukuki süreçlerde müvekkillerimizin yanındayız.
Sigorta Hukuku Kapsamında Hangi Davalara Bakıyoruz?
Sigorta hukukuna ilişkin davalar çok çeşitli olabilir. Bunların başlıcaları:
- Zorunlu trafik sigortası davaları
- Kasko ve araç değer kaybı tazminatları
- Hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası ihtilafları
- Sağlık sigortası uyuşmazlıkları
- Konut ve işyeri sigortası kapsamındaki zararlar
- Tarım sigortaları, DASK uyuşmazlıkları
- Sigorta şirketinin tazminat ödememesi
Konya’da sigorta hukuku alanında uzman avukat desteği almak, hak kaybına uğramamak açısından kritik öneme sahiptir.
Sigorta Sözleşmesinin Önemi
Sigorta sözleşmeleri karmaşık metinlerdir ve genellikle sigorta şirketleri lehine düzenlenmiştir. NAYA Hukuk & Danışmanlık olarak müvekkillerimizin;
- Sözleşme hükümlerini doğru yorumlaması,
- Teminat dışı bırakılan halleri fark etmesi,
- Hak düşürücü sürelere dikkat etmesi,
- Eksper raporlarını değerlendirmesi
konularında hukuki danışmanlık sunmaktayız.
Konya Değer Kaybı Avukatı: Aracınızın Gerçek Zararını Geri Alın
Bir trafik kazası sonrası aracınızın ikinci el piyasa değeri düşebilir. Bu durumda araçta meydana gelen değer kaybı için sigorta şirketinden tazminat talep edebilirsiniz. Ancak bu süreç, teknik bilgi ve hukuki uzmanlık gerektirir.
Konya değer kaybı avukatı olarak, NAYA Hukuk & Danışmanlık bünyesinde sunduğumuz hizmetler şunlardır:
- Değer kaybı hesaplaması
- Eksper raporlarının incelenmesi
- Sigorta şirketine başvuru süreci
- Gerekirse tahkim veya dava süreci
Sigorta Uyuşmazlıklarında Dava Açma Süreleri ve Zamanaşımı Rejimleri
A. Sigorta Hukukunda Temel İlkeler ve Taraflar Arasındaki Hukuki İlişki
Sigorta sözleşmeleri, Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Sigorta sözleşmesi, sigortacının belirli bir prim karşılığında, sigortalının veya lehtarın uğrayabileceği bir zararı tazmin etmeyi ya da bir para ödemeyi taahhüt ettiği, özel hukuk sözleşmesidir.
Taraflar:
- Sigortacı: Sigorta teminatını sağlayan kişi ya da kurumdur (Genellikle sigorta şirketi).
- Sigorta Ettiren / Sigortalı: Sigorta koruması altında olmak isteyen ve prim ödeyen kişidir.
- Lehtar: Sigortadan doğan menfaatin kendisine ait olduğu kişidir (Genellikle hayat sigortalarında karşımıza çıkar).
Taraflar arasında karşılıklı borç ve yükümlülükler vardır. Sigorta ettiren doğru bilgi vermek ve prim ödemekle yükümlüdür. Sigortacı ise sözleşmeye uygun şekilde riziko gerçekleştiğinde tazminat ödeme borcu altındadır.
B. Sigorta Sözleşmelerinde Zamanaşımının Genel Esasları
Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. maddesi, sigorta sözleşmelerinden doğan alacaklar için genel zamanaşımı süresini düzenler:
TTK m. 1420: “Sigorta sözleşmesinden doğan her türlü talep, iki yıl içinde zamanaşımına uğrar.”
Bu süre:
- Rizikonun gerçekleştiği veya
- Alacağın muaccel (istenebilir) hâle geldiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Ancak bazı özel sigorta türlerinde ya da özel hallerde, Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 146’daki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanabilir. Bu genellikle tazminat talebinin doğrudan bir haksız fiile dayanması durumunda karşımıza çıkar.
C. Zorunlu Trafik Sigortasına İlişkin Tazminat Taleplerinde Zamanaşımı Süreleri
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi, trafik kazalarından kaynaklanan tazminat talepleri için özel bir zamanaşımı süresi öngörmektedir:
KTK m. 109/1: “Motorlu araç kazalarından doğan maddi ve bedensel zararların tazmini talepleri, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her hâlde kaza tarihinden itibaren on yıl içinde zamanaşımına uğrar.”
Bu süre:
- Failin ve zararın öğrenilmesiyle birlikte 2 yıl olarak başlar.
- Her durumda, kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl sonra zamanaşımına uğrar.
- Ağır ceza gerektiren suçlar varsa (örneğin ölümle sonuçlanan kazalar), bu durumda Ceza Kanunu’ndaki zamanaşımı süresi uygulanır.
D. Kasko (İhtiyari Araç) Sigortasına Dayalı Uyuşmazlıklarda Süreler ve Hak Düşürücü Nitelikler
Kasko, aracın sigorta ettirenin kendi kusuru da dahil olmak üzere çeşitli rizikolara karşı korunmasını sağlar. Zorunlu değildir, özel hukuk sözleşmesidir.
Zamanaşımı:
- TTK m. 1420 uyarınca 2 yıldır.
- Süre, rizikonun gerçekleştiği ve sigortalının durumu öğrendiği tarihte başlar.
Hak düşürücü süreler:
- Poliçede genellikle hasar bildirimi için 5-10 günlük süre öngörülür.
- Bu süreler, hak düşürücü niteliktedir. Süresinde bildirim yapılmazsa tazminat hakkı kaybedilebilir.
E. Hayat Sigortalarında Tazminat Taleplerine İlişkin Zamanaşımı Değerlendirmesi
Hayat sigortaları, sigortalının ölümü, maluliyeti veya belirli bir yaşa ulaşması gibi durumlarda devreye girer. Lehtar bu hâllerde sigortacıdan tazminat talep edebilir.
Zamanaşımı:
- Hayat sigortası da diğer sigorta türleri gibi TTK m. 1420 kapsamında olduğundan 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
- Süre, rizikonun gerçekleştiği (örneğin ölüm tarihi) andan itibaren işlemeye başlar.
Ancak Yargıtay bazı kararlarında, lehtarın zararının haksız fiilden kaynaklandığı durumlarda, TBK m.146’daki 10 yıllık sürenin uygulanabileceğini belirtmiştir.
F. Özel Sağlık Sigortalarından Doğan Hak Taleplerinde Süre Sınırlamaları
Özel sağlık sigortaları, sigortalının hastalık veya kaza sonucu oluşan tedavi masraflarını karşılamayı amaçlar.
Zamanaşımı:
- Genel kural olarak yine TTK m. 1420 uyarınca 2 yıl uygulanır.
- Süre, sigortalının sağlık hizmetini aldığı ve masrafın ortaya çıktığı tarihte başlar.
Poliçelerde yer alan:
- Tedavi sonrası bildirim süresi
- Fatura teslim süresi
gibi hükümler, genellikle hak düşürücü nitelik taşır ve bunlara uyulmaması tazminat hakkını sona erdirebilir.
G. Sigorta Davalarında Yargılama Usulü ve Başvuru Süreci
- Arabuluculuk: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca, sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda (hem ticari hem tüketici nitelikli) arabuluculuk başvurusu dava şartıdır.
- Yetkili Mahkeme: Sigorta uyuşmazlıkları genellikle Asliye Ticaret Mahkemesi ya da Tüketici Mahkemesi’nde görülür.
- Dava, zamanaşımı sürelerine ve poliçe hükümlerine dikkat edilerek açılmalıdır.
Dava Açma Süreci:
- Riziko gerçekleşir.
- Sigortalı/sigorta ettiren, süresi içinde hasarı bildirir.
- Sigorta şirketi, gerekli belgelerle birlikte tazminat talebini değerlendirir.
- Tazminat ödenmezse:
- Arabulucuya başvuru,
- Arabuluculuk başarısız olursa veya zorunlu değilse doğrudan dava açılır.
SİGORTA ŞİRKETLERİ HANGİ DURUMLARDA TAZMİNAT ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?
Sigorta şirketi, poliçede güvence altına alınmış bir risk gerçekleştiğinde ve gerekli şartlar sağlandığında tazminat ödemek zorundadır. Bu yükümlülük, hem sözleşmeden hem de kanundan doğar.
A. Teminat Altındaki Riskler: Poliçede Yer Alan Güvenceler
- Sigorta şirketi, poliçede açıkça belirtilen durumlar gerçekleştiğinde ödeme yapar.
- Poliçede yer almayan, açıkça hariç tutulan ya da teminat dışı bırakılan zararlar için ödeme yapılmaz.
- Teminat kapsamı, genellikle “genel şartlar” ve “özel şartlar” bölümlerinde belirtilir.
B. Kanunen Zorunlu Sigortalarda Ödeme Sorumluluğu
- Trafik sigortası, işveren mali sorumluluk sigortası gibi bazı sigortalar kanun gereği zorunludur.
- Bu sigortalarda, zarar üçüncü kişilere de verilmiş olsa sigorta şirketi ödeme yapar.
- Örneğin; bir trafik kazasında karşı tarafın aracına ya da bedenine verilen zararlar trafik sigortasından karşılanır.
C. Zararın Tespiti: Ekspertiz Raporu ve Değerlendirme Süreci
- Zarar oluştuğunda, sigorta şirketi genellikle bir eksper görevlendirir.
- Eksper, hasarın boyutunu ve nedenini belirler ve rapor hazırlar.
- Bu rapor doğrultusunda ödeme kararı verilir.
- Eksper raporu olmadan birçok sigorta branşında ödeme yapılmaz.
D. Afet ve Felaket Durumlarında Tazminat Ödemesi
- Yangın, deprem, sel, yıldırım düşmesi gibi doğal afetlerde sigorta poliçesi kapsamındaysa ödeme yapılır.
- Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) gibi özel sistemler de bazı durumlarda devreye girer.
- Ancak “doğal afet teminatı” poliçede yer almıyorsa ödeme yapılmayabilir.
E. Araç, Hayat ve Ferdi Kaza Sigortalarına Dayalı Ödemeler
- Trafik sigortası: Karşı tarafa verilen zararları karşılar.
- Kasko: Sigortalının kendi aracındaki hasarı karşılar.
- Hayat sigortası: Sigortalı vefat ettiğinde, poliçede yazılı bedel hak sahiplerine ödenir.
- Ferdi kaza sigortası: Kaza sonucu ölüm, sakatlık veya tedavi giderlerini karşılar.
F. Çalışma Ortamından Kaynaklanan Risklerde Sigorta Ödemesi
- İş kazası ya da meslek hastalığı durumlarında, özel olarak yapılmış işveren sorumluluk sigortaları devreye girer.
- Sigorta şirketi, çalışanın zararını belirli limitler dâhilinde öder.
- SGK ile birlikte ödeme yapmaları gerekebilir.
G. Özel Sağlık Sigortalarında Tazminat Ödemesi
- Sigortalının sağlık sorunları yaşaması hâlinde muayene, ilaç, ameliyat, hastane masrafları karşılanabilir.
- Sigorta şirketi, poliçede yer alan teminatlar dâhilinde ödeme yapar.
- Anlaşmalı hastanelerde genellikle doğrudan ödeme yapılır, diğer durumlarda fatura sunulması gerekir.
H. Hukuki Koruma Teminatında Yasal Masrafların Karşılanması
- Bazı sigortalarda "hukuksal koruma" teminatı yer alır.
- Bu teminat sayesinde dava açma veya savunma durumunda avukat masrafı, mahkeme giderleri gibi yasal masraflar karşılanır.
- Ancak poliçede bu teminat yoksa bu tür masraflar sigorta kapsamında değildir.
I. Konut Sigortalarında Maddi Zararların Tazmini
- Yangın, hırsızlık, su baskını gibi riskler gerçekleşirse, poliçede belirtilmişse evin ve eşyaların zararı karşılanır.
- Bazı poliçeler sadece binayı, bazıları ise eşyaları da teminat altına alır.
- Eksper raporu ve hasar bildirimi bu sigorta türünde de zorunludur.
J. Seyahat Sigortalarında Yurt İçi ve Yurt Dışı Güvenceler
- Yurt dışı seyahatlerde ani hastalık, kaza, bagaj kaybı gibi durumlar teminat altındaysa sigorta şirketi ödeme yapar.
- Tıbbi müdahale, acil dönüş, uçuş iptali gibi durumlar da genellikle kapsam dahilindedir.
- Her seyahat sigortası farklı teminatlara sahip olabilir, dikkatle okunmalıdır.
K. Sigorta Tahkim Komisyonu ve Sigortalının Başvuru Hakları
- Sigorta şirketi ödeme yapmazsa veya eksik yaparsa, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapılabilir.
- Tahkim süreci mahkemeye göre daha hızlı ve masrafsızdır.
- Komisyonun kararları, belirli parasal sınırlar içinde bağlayıcıdır.
- Alternatif olarak doğrudan mahkemeye gitme hakkı da vardır.
SİGORTA ŞİRKETİNİN TAZMİNAT ÖDEME SÜRESİ VE GECİKME FAİZİ
A. SİGORTA TAZMİNATI NEDİR?
Sigorta tazminatı, sigorta poliçesinde tanımlanmış bir riskin gerçekleşmesi sonucunda sigortalıya ödenen bedeldir.
Amaç, sigortalının zararını gidermek ve zarar öncesindeki ekonomik duruma en yakın seviyeye getirmektir.
Tazminatın miktarı, poliçede belirtilen teminat tutarına, zarar boyutuna ve sigorta türüne göre değişiklik gösterebilir.
Tüm bu aşamalarda NAYA Hukuk & Danışmanlık Konya Sigorta Avukatı olarak müvekkillerimize güncel bilgiyle, hızlı ve sonuç odaklı hizmet sunuyoruz.
B. SİGORTA ŞİRKETİNİN TAZMİNAT ÖDEMESİ
Sigorta şirketi, sigortalının yaptığı hasar bildirimi sonrasında süreci başlatmakla yükümlüdür.
Ekspertiz raporu, zarar belgeleri ve diğer ispat araçları tamamlandıktan sonra, tazminat ödemesi için yasal süre işlemeye başlar.
Genel uygulamaya göre, belgelerin eksiksiz sunulmasından itibaren 10 iş günü içinde ödeme yapılması gerekir.
Bu süre zarfında ödeme yapılmaması hâlinde sigorta şirketi gecikme faizi ile karşı karşıya kalabilir.
C. SİGORTA ŞİRKETLERİNİN TAZMİNAT ÖDEMESİNİ GECİKTİRME NEDENLERİ
Sigorta şirketleri çeşitli gerekçelerle ödeme sürecini uzatabilir. Bunlar bazı durumlarda makul sayılabilirken, bazı hâllerde kötü niyetli gecikme anlamına gelir:
- Eksik ya da hatalı belge sunulması
- Zararın kapsamının veya nedeninin tartışmalı olması
- Ekspertiz raporunun hazırlanmasında gecikme yaşanması
- Poliçenin teminat kapsamı dışında kalma ihtimali
- Sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünden kaçınmaya çalışması (bu durum kötü niyetli gecikme olarak değerlendirilir)
Sigorta şirketinin, hasarın varlığı konusunda ciddi bir tereddütü yoksa, süreci uzatması hukuki yaptırımlar doğurur.
Bu tür durumlarla karşılaşmanız halinde Konya Sigorta Avukatı ekibimiz, haklarınızı korumak için süreci baştan sona takip eder.
D. GECİKME FAİZİ VE HUKUKİ YAPTIRIMLAR
Tazminatın süresi içinde ödenmemesi hâlinde sigorta şirketi gecikme faizi ödemekle yükümlüdür.
Bu faiz, borcun muaccel olduğu (yani ödenmesi gereken) günden itibaren işlemeye başlar.
- Faiz türü: Genellikle yasal faiz uygulanır, ancak poliçede daha yüksek bir oran belirlenmişse bu oran esas alınabilir.
- Ek yaptırımlar: Gecikmenin haksız ya da kötü niyetli olması hâlinde, sigortalı mahkeme kararıyla manevi tazminat ve masraf taleplerinde bulunabilir.
Ayrıca, gecikme nedeniyle doğan zararlardan da şirket sorumlu tutulabilir.
E. SİGORTA ŞİRKETLERİNE KARŞI HUKUKİ YOLLAR
Sigortalı, hakkı olan tazminatı zamanında alamazsa ya da eksik alırsa, çeşitli yasal yollarla hakkını arayabilir:
- Sigorta Tahkim Komisyonu:
Hızlı ve düşük maliyetli bir çözüm yoludur. Karar bağlayıcıdır ve genellikle birkaç ay içinde sonuçlanır. - Asliye Ticaret Mahkemesi:
Poliçeden doğan tüm alacaklar için dava açılabilir. Zamanaşımı süreleri dikkate alınmalıdır (Genellikle 2 yıl). - Tüketici Mahkemesi / Tüketici Hakem Heyeti:
Sigortalı tüketici sıfatına sahipse ve tutar uygunsa, bu yollar tercih edilebilir. - SEDDK ve CİMER Üzerinden Şikayet:
Sigorta şirketi usulsüzlük yapmışsa idari mercilere şikâyet edilebilir. - İcra Takibi:
Alacak miktarı kesinleşmişse, şirketin mal varlığına doğrudan icra takibi yapılabilir.
Neden NAYA Hukuk & Danışmanlık?
- Konya’da yerleşik ofisimiz, deneyimli avukat kadrosu
- Konya Sigorta hukuku, değer kaybı ve tazminat alanında uzmanlık
- Bireysel ve kurumsal sigortalılara özel çözümler
- Hızlı başvuru ve titiz dava takibi
Hukuki haklarınızı profesyonel bir ekipten destek alarak aramak istiyorsanız, doğru adrestesiniz.