Miras hukuku alanında en sık karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri de mirastan mal kaçırma, yani muris muvazaası davasıdır. Miras Hukuku avukatı olarak uygulamada sıkça karşılaştığımız bu davalarda, miras bırakanlar (muris), kimi zaman mirasçılarını devre dışı bırakmak amacıyla çeşitli hukuki işlemler yaparak taşınmazlarını üçüncü kişilere devretmektedir. Bu durum genellikle satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi gösterilse de gerçekte bağış niteliği taşır. Bu tür işlemler, mirasçıların haklarını ihlal ettiği için hukuken geçerli sayılmaz ve yargı yoluyla iptal edilebilir. Özellikle Konya avukat arayışında olan kişiler için, bu tür davalarda profesyonel destek büyük önem taşımaktadır.
Muris muvazaası, bir kişinin mirasçılarını miras hakkından mahrum bırakmak amacıyla yaptığı gerçek iradesine aykırı işlemi, başka bir sözleşme ile gizlemesidir. En yaygın örneği, bağışlama amacıyla yapılan taşınmaz devrinin tapuda satış gibi gösterilmesidir. Böylece mirasçıların gelecekteki miras hakkı etkisiz hale getirilmeye çalışılır.
Muris muvazaasına dayalı işlemler belirli hukuki unsurlar içerir:
Görünürdeki işlem: Tapuda yapılan işlem genellikle satış ya da bakım sözleşmesi gibi görünür.
Gizli irade: Tarafların asıl niyeti bağış yapmaktır.
Taraflar arasında muvazaa anlaşması: Taraflar, görünürdeki işlemin sadece şeklen yapıldığını ve gerçekte farklı bir irade taşıdığını bilir.
Mirasçıları aldatma kastı: Miras bırakanın amacı, belirli mirasçıların miras hakkını zedelemektir.
Mal kaçırma amacı: Esas hedef, taşınmazın terekeye girmesini önlemektir.
Muris muvazaası durumunda, iki işlemden bahsedilir:
1- Gizli işlem: Genellikle bağış niteliğindedir, ancak resmi şekle uygun yapılmadığı için geçersizdir.
2- Görünürdeki işlem: Gerçek iradeye aykırı olduğundan hükümsüzdür.
Türk Borçlar Kanunu m. 19 uyarınca, bir sözleşmenin geçerliliğinde tarafların gerçek ve ortak iradesi esas alınır. Bu durumda tapuda yapılan temlik işlemi yolsuz tescil olarak değerlendirilir ve tapu iptal ve tescil davası açılabilir.
01.04.1974 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre:
Ancak:
Muris muvazaası davalarında, mirasçılar kendi haklarına dayanarak dava açtıkları için her türlü delille ispat yapabilirler. Bu deliller şunları içerebilir:
Örneğin; miras bırakanın hiçbir ekonomik sıkıntısı yokken, bedelsiz gibi görünen bir devir yapması; ya da bakım sözleşmesine rağmen bakım hizmeti sunulmaması, muris muvazaasını gösterebilir.
Bu davalar hiçbir süreye tabi değildir. Muvazaalı işlem geçersiz olduğu için zamanaşımı veya hak düşürücü süre işlemez. Yani mirasçılar, muris muvazaası davasını her zaman açabilirler. Bu konuda uzman bir Miras Hukuku avukatı ile çalışmak, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından önemlidir. Özellikle Konya avukat arayışında olan mirasçılar için, deneyimli bir hukukçu desteğiyle hak kaybı yaşanmasının önüne geçilebilir.
Görevli mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi
Yetkili mahkeme: Tapu iptal ve tescil davaları taşınmazın aynına ilişkin olduğundan, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
Birden fazla taşınmaz varsa, bu taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yerde dava açılabilir.
Mahkeme, murisin yaptığı işlemi muvazaalı bulursa:
Muris muvazaası davaları, mirasçının hakkını korumak açısından büyük önem taşır. Tapuda satış veya bakım sözleşmesi gibi görünen işlemler, gerçekte bağış niteliğindeyse ve mirasçıların miras hakkını gasp etme amacı taşıyorsa, bu işlemlerin iptali mümkündür. Bu tür uyuşmazlıklarda hak kaybı yaşamamak adına alanında uzman bir avukattan hukuki destek almak faydalı olacaktır.
Konya’da görülen miras davaları arasında en sık karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri muris muvazaası davası, yani halk arasında bilinen adıyla mirastan mal kaçırma davasıdır. Bu davalar, her ne kadar herhangi bir süreye tabi olmasa da, hukuki gerekçelerin doğru kurulması ve muvazaalı işlemin ispatı açısından ciddi bir uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, yerel yargı pratiğine hâkim, tecrübeli bir Konya miras avukatı ile çalışmak, davanın doğru yürütülmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Özellikle muvazaalı işlemin tespiti, tanık delillerinin toplanması ve hukuki sürecin titizlikle takibi büyük önem taşır. Bu noktada, Konya’da muris muvazaası alanında uzman bir miras avukatıyla çalışmak, hem hak kaybı yaşanmaması hem de davanın başarıyla sonuçlanması açısından büyük avantaj sağlar.
Konya merkezli hukuk ofisimiz, muris muvazaası davalarında;
✅ Dava dilekçesinin hukuka uygun hazırlanması
✅ Muvazaanın ispatı için tanık ve delillerin etkili şekilde sunulması
✅ Tapu kayıtları ve işlemlerinin incelenmesi
✅ Mirasçılık haklarının korunması
✅ Miras payının iadesi sürecinin takibi
gibi tüm aşamalarda uzman miras avukatı kadrosuyla yanınızdadır.
Zamanaşımı söz konusu olmasa bile, delil kaybı yaşamadan ve süreci doğru yöneterek hakkınızı aramak için profesyonel destek alın:
➡️ NAYA Hukuk & Danışmanlık İletişim Sayfası
➡️ Konya Muris Muvazaası Davası Hizmetleri