Hatalı Göğüs Estetiği Nedir? Konya'da Uzman Avukat Desteğiyle Güvende Kalın (2025)
Göğüs estetiği, kişinin estetik beklentilerini karşılamak veya sağlık sorunlarını gidermek amacıyla yapılan cerrahi müdahalelerdir. Ancak, her cerrahi işlemde olduğu gibi göğüs estetiğinde de beklenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. “Hatalı göğüs estetiği” terimi, ameliyat sonrası beklenen estetik ya da fonksiyonel sonuçların elde edilememesi, ameliyat sırasında ya da sonrasında komplikasyonların gelişmesi durumunu ifade eder.
Bu durumlar arasında göğüs asimetrisi, implant yerleşim hataları, enfeksiyon, doku hasarları ve daha nadir olarak diğer organların zarar görmesi yer alır. Hatalı estetik, sadece fiziksel görünümü değil, hastanın psikolojik sağlığını da olumsuz etkileyebilir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 2023 yılında verdiği bir kararda, bu duruma örnek teşkil eden çarpıcı bir olay incelenmiştir:
Antalya'da yaşayan bir kadın, meme kanseri nedeniyle geçirdiği operasyonun ardından göğüs estetiği yaptırmak istemiştir. Ancak, özel bir hastanede geçirdiği estetik ameliyat sonucunda göğüslerindeki asimetri giderilememiş, ardından yapılan liposuction işlemi sırasında ise bağırsakları delinmiştir. Bu komplikasyon nedeniyle kadın, üçüncü kez ameliyata alınmak zorunda kalmış, fakat istenen estetik görünüm hâlâ sağlanamamıştır.
Kadın, yaşadığı fiziksel ve psikolojik zararlardan ötürü 13 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminat talebiyle hastane ve doktor aleyhine dava açmıştır. Yerel mahkeme, ameliyatın tıbbi açıdan uygun yapıldığını ve komplikasyonun “kaçınılmaz risk” olduğunu belirterek davayı reddetmiştir.
Ancak dosya Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, olayı klasik bir tedavi sözleşmesi çerçevesinde değil, bir eser sözleşmesi kapsamında değerlendirmiştir. Zira estetik ameliyatlarda doktor, yalnızca tıbbi müdahalede bulunmakla değil, hastanın talep ettiği görsel sonucu elde etmekle de yükümlüdür.
Kararda şu ifadelere yer verilmiştir:
"Sonucun gerçekleşmemesi halinde yüklenicinin edimi ifa etmediğinin kabulü gerekir. Davaya konu olayda davacıya meme büyütme ve asimetrinin giderilmesi için göğüs estetiği ameliyatı yapılmış olup, göğüslerinin istenilen şekle kavuşmasının sağlanması gerekmektedir. Davacının ilk ameliyat sonrasında istenilen sonucun gerçekleşmemiş olması nedeniyle ikinci kez estetik ameliyat geçirmek durumunda kaldığı ve bu operasyon esnasında bağırsak perforasyonu oluşması nedeniyle tekrar ameliyat geçirmek durumunda kaldığı, geçirilen ameliyatlara bağlı yeni izlerin oluştuğu ve göğüs asimetrisinin giderilmemiş olduğu anlaşılmakla davalı tarafın netice odaklı edimini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının maddi ve manevi tazminat talepleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmesine rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir."
Bu karar, estetik cerrahide hekimin yalnızca süreci değil, sonucu da taahhüt ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. Sonucun gerçekleşmemesi halinde ise hasta, uğradığı maddi ve manevi zarar için tazminat talebinde bulunabilecektir.
Eğer siz de hatalı estetik ameliyat, göğüs estetiği sonrası oluşan komplikasyonlar veya sonuçsuz kalan cerrahi işlemler nedeniyle mağdur olduysanız, haklarınızı aramak için zaman kaybetmeyin. Sağlık hukuku, hem hekim sorumluluğu hem de tüketici hakları açısından özel bilgi ve uzmanlık gerektiren bir alandır.
Konya merkezli hukuk ofisimiz, özellikle estetik cerrahi kaynaklı mağduriyetlerde, müvekkillerine profesyonel hukuki danışmanlık ve dava takip hizmeti sunmaktadır. İddianın ispatı, bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi, sözleşmenin niteliği (eser sözleşmesi vs. vekâlet sözleşmesi) ve Yargıtay içtihatlarına uygun dava stratejisi geliştirmek, tecrübeli bir Konya tüketici avukatı ve Konya sağlık hukuku avukatı desteğiyle mümkündür.
Tazminat Talebinin Hukuki Dayanakları
Göğüs estetiği gibi planlı ve isteğe bağlı yapılan estetik ameliyatlar, hasta ile doktor arasında kurulan özel bir hukuki ilişkiye dayanır. Bu ilişki, çoğu zaman yalnızca bir tıbbi tedavi sözleşmesi değil, aynı zamanda eser sözleşmesi niteliği taşır. Çünkü estetik ameliyatlarda amaç sadece cerrahi müdahale değil, müdahalenin sonucunda belirli bir görünümün elde edilmesidir.
Estetik Müdahaleler ve Eser Sözleşmesi
Türk Borçlar Kanunu’na göre eser sözleşmesinde, yüklenici (bu durumda cerrah), belli bir sonucu taahhüt eder. Bu nedenle estetik cerrahide sonuç gerçekleşmemişse, cerrahın “edimini yerine getirmediği” kabul edilir.
Örneğin, göğüs asimetrisinin giderilmesi için yapılan ameliyat sonrası hâlâ belirgin bir asimetri varsa ya da yeni deformasyonlar oluşmuşsa, bu durum sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Bu da hastaya, hem maddi hem de manevi tazminat talep etme hakkı verir.
Yargıtay da bu konuda açık bir tutum sergilemiş; estetik operasyonlarda hekimin sadece cerrahi işlemi değil, sonucu da gerçekleştirme yükümlülüğü bulunduğunu vurgulamıştır. Özellikle bir olayda, estetik amaçlı ameliyatın ardından istenilen görünüm sağlanamadığı gibi hasta tekrar tekrar ameliyata alınmak zorunda kalmış, bu durum Yargıtay tarafından hekim sorumluluğu çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Hekimin Hukuki Sorumluluğu
Estetik cerrahın sorumluluğu yalnızca yaptığı işlemle sınırlı değildir. Hekim aynı zamanda:
- Hastayı işlem öncesinde tüm riskler konusunda aydınlatmak,
- Uygulama sırasında mesleki standartlara uygun davranmak,
- Müdahale sonrası oluşabilecek komplikasyonlara karşı gereken özeni göstermek zorundadır.
Bu yükümlülüklerden biri ihlal edilirse, hekim hakkında tıbbi malpraktis (tıbbî hata) kapsamında tazminat davası açılabilir.
Estetik müdahalelerde karşılaşılan tipik sorunlar şunlardır:
- Asimetrik görünüm,
- Kalıcı yara izleri,
- İmplant kayması veya doku hasarı,
- Ameliyat sonrası iyileşmeyen komplikasyonlar,
- Hastanın rızası dışında ek işlemler yapılması.
Konya’da bu tür davalarda sıklıkla karşımıza çıkan sorun, hastaların yaşadığı zararın “kaçınılmaz komplikasyon” olarak gösterilmeye çalışılmasıdır. Ancak burada önemli olan, hekimin gerekli özeni gösterip göstermediğinin somut biçimde ispatlanmasıdır. Nitekim Yargıtay, komplikasyonların dahi bazı durumlarda tazminata konu olabileceğini kabul etmiştir.
Tüketici Hukuku Kapsamında Hasta Hakları
Özellikle özel hastanelerde sunulan estetik hizmetler, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilir. Bu nedenle hasta, “ayıplı hizmet” kapsamında çeşitli taleplerde bulunabilir:
- Bedel iadesi,
- Yeniden ücretsiz ameliyat,
- Maddi zararların tazmini (ilaç, ulaşım, iş gücü kaybı),
- Manevi tazminat (acı, ıstırap, psikolojik yıkım).
Bu süreçte, tecrübeli bir Konya tüketici avukatı ya da Konya sağlık hukuku avukatı ile çalışmak, hem sürecin sağlıklı yürümesi hem de hatalı hizmetin hukuken ispatı açısından son derece önemlidir.
Konya merkezli ofisimiz, estetik müdahaleden kaynaklanan mağduriyetlerinizde hatalı estetik ameliyat tazminat davaları başta olmak üzere, eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda sizlere uzman desteği sunmaktadır. Tıbbi belgelerin toplanmasından bilirkişi süreçlerine kadar tüm aşamalarda yanınızdayız.
Dava Şartları Nelerdir?
Hatalı estetik ameliyatlara ilişkin davalarda genellikle aşağıdaki durumların varlığı aranır:
- Estetik müdahale sonucunda taahhüt edilen görünümün sağlanmamış olması,
- Müdahale sırasında veya sonrasında özen eksikliği, ihmal ya da tıbbi hata meydana gelmiş olması,
- Sonuç olarak hastanın bedensel, ruhsal veya ekonomik bir zarara uğramış olması.
Burada unutulmaması gereken önemli bir nokta şudur: Estetik cerrah, yalnızca bir tedavi süreci uygulamaz; aynı zamanda belirli bir görsel sonucu gerçekleştirmeyi de üstlenir. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu kapsamında eser sözleşmesi olarak değerlendirilir. Eser sözleşmesinde sonuç gerçekleşmemişse, doktor edimini yerine getirmemiş sayılır.
Bu husus, Yargıtay tarafından da açıkça kabul edilmiş; istenilen sonucun oluşmaması durumunda hekimin sorumlu tutulabileceği belirtilmiştir.
Hangi Deliller Gereklidir?
Tazminat davası açılmadan önce hastanın yaşadığı mağduriyetin ispatlanması gerekir. Bunun için aşağıdaki belgeler ve deliller son derece önemlidir:
- Hastane dosyası (ameliyat notları, rıza formları, epikrizler),
- Fotoğraflar (ameliyat öncesi-sonrası görseller),
- Tıbbi raporlar (özellikle estetik oranların incelendiği),
- Bağımsız uzman görüşleri (plastik cerrah ya da adli tıp uzmanlarından),
- Bilirkişi raporları (mahkeme sürecinde alınacaktır),
- Tanık beyanları (yakın çevre, psikolojik etkiyi gözlemleyen kişiler).
Bu deliller, yalnızca tıbbi hatayı değil; görsel olarak vaadedilen sonucun neden sağlanamadığını da ortaya koyar. Ayrıca hasta yeterince bilgilendirilmemişse, imzalanan “onam formu” dahi sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Hangi Mahkemede Dava Açılır?
Bu tür davalar genellikle:
- Tüketici Mahkemelerinde (özel hastane ve doktor hizmetine karşı),
- Ya da Asliye Hukuk Mahkemelerinde (kamu hastaneleri veya Tüketici Mahkemesinin olmadığı durumlarda) açılır.
Bu alanda uzman bir Konya tüketici avukatı ya da Konya sağlık hukuku avukatı ile hareket etmek, davanın doğru mahkemede açılması ve sürecin etkin takibi açısından kritik öneme sahiptir.
Estetik Ameliyatlarda Manevi Tazminat Kapsamı
Estetik cerrahi işlemler, hastanın yalnızca fiziksel görünümünü değil, aynı zamanda özsaygısını, psikolojik dengesini ve sosyal yaşamını doğrudan etkileyen müdahalelerdir. Bu nedenle hatalı bir estetik ameliyat, sadece fiziksel bir deformasyon değil; aynı zamanda ciddi bir manevi yıkım anlamına da gelir.
Estetik cerrahlar, hastalarına yalnızca yeni bir görünüm değil; daha iyi hissetme, aynaya güvenle bakabilme ve sosyal hayatta kendini daha güçlü hissetme vaadinde bulunurlar. Bu bağlamda başarısız bir estetik ameliyat, hastada:
- Özgüven kaybı,
- Depresyon ve anksiyete,
- Sosyal hayattan geri çekilme,
- Aynaya bakamama gibi ciddi psikolojik sorunlara neden olabilir.
Bu tür ruhsal etkiler, manevi zarar kapsamında değerlendirilir ve hukuken manevi tazminat talebine konu olabilir.
Yargıtay'ın Manevi Zarar Yorumları
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin göğüs estetiğiyle ilgili değerlendirdiği emsal bir kararda, hastanın yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da ciddi yıkıma uğradığı, tekrar tekrar ameliyatlara alınmak zorunda kaldığı ve buna rağmen vaadedilen sonuca ulaşılamadığı tespit edilmiştir. Kararda açıkça:
“Yoğun acı ve ıstırap çektiği, beden bütünlüğünün bozulduğu, dış görünüşünün değiştiği ve sosyal hayatının olumsuz etkilendiği” belirtilerek manevi tazminat talebinin dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Bu yaklaşım, estetik cerrahinin sonuç odaklı olduğu gerçeğini ve psikolojik zararların hukuken karşılığının bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Estetik müdahale mağduru bir hasta için tazminat sürecinde yalnızca fiziksel zarar değil, psikolojik boyut da profesyonelce belgelenmelidir. Bu süreçte:
- Psikiyatrist veya psikolog raporları,
- Kişisel beyanlar ve sosyal çevre tanıklıkları,
- Operasyon sonrası yaşam kalitesindeki düşüş belgelenmelidir.
Sağlık hukuku avukatları, bu tür davalarda manevi zararın kapsamını doğru belirleyip, mahkemeye sunulacak argümanları Yargıtay kararlarıyla destekleyecek şekilde hazırlar. Çünkü manevi tazminat, haklı ve somut şekilde istenmediği sürece, mahkeme tarafından reddedilebilecek hassas bir taleptir.
Konya merkezli hukuk ofisimiz, hatalı estetik ameliyat nedeniyle yaşanan fiziksel ve psikolojik mağduriyetlerde, manevi tazminat davalarını başarıyla yürütmektedir.
Sağlık Hukuku Alanında Hasta ve Hekim Haklarını Profesyonelce Savunuyoruz
Sağlık hizmetlerinde yaşanan ihmal, yanlış tedavi, bilgilendirme eksikliği ya da hasta hakları ihlali gibi durumlar, telafisi güç zararlara yol açabilir. Bu nedenle, böyle bir mağduriyet yaşandığında doğrudan hukuki sürece geçmek yerine, süreci profesyonelce yönetmek büyük önem taşır.
Konya sağlık hukuku avukatı olarak biz, yalnızca dava aşamasında değil; şikâyet dilekçesi hazırlanması, hastane kayıtlarının toplanması, bilirkişi sürecinin yürütülmesi ve sağlık kurumu ile ön görüşmelerin yapılması gibi tüm aşamalarda yanınızdayız.
Eğer siz de sağlık hizmeti nedeniyle bir zarara uğradıysanız, haklarınızı güvence altına almak için bize ulaşabilirsiniz.
Konya Sağlık Hukuku Avukatı ile Süreci Etkin Yönetin
Tıbbi hata ya da hasta hakları ihlali iddialarında süreç yalnızca tazminat davası ile sınırlı değildir. Disiplin soruşturmaları, ceza davaları ve idari başvurular da söz konusu olabilir.
Bu nedenle bu alandaki davalar, hem sağlık hukukunu hem de ilgili teknik bilgileri bilen uzman avukatlar eşliğinde yürütülmelidir.
NAYA Hukuk & Danışmanlık olarak, hem hasta hem de hekim tarafı için hukukî süreçleri stratejik biçimde planlıyor, müvekkillerimize net ve sonuç odaklı yol haritaları sunuyoruz.
📞 Sağlık Hukuku İhlalinde Bize Danışın
Yaşadığınız tıbbi mağduriyeti belgeleyerek hakkınızı aramak istiyorsanız, bize danışmadan hareket etmeyin.
📍 Konya merkezli ofisimiz tüm Türkiye’ye online destek vermektedir.
➡️ NAYA Hukuk & Danışmanlık İletişim Sayfası
➡️ Konya Sağlık Hukuku Hizmetleri
